On Gözlü Köprü: Diyarbakır’ın Tarihi Mirası

10,1 Dk. OkumaKategoriler: Gezi RehberiSon Güncellenme Tarihi: 25/08/2024
İçindekiler

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan On Gözlü Köprü, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan eşsiz bir yapıdır. Dicle Nehri üzerinde konumlanmış bu köprü hem tarihi hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir. İpekyolu’nun önemli geçiş noktalarından biri olan bu köprü, sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, bölgenin kültürel ve tarihi zenginliğini yansıtmaktadır.

On Gözlü Köprü’nün Mimari Özellikler

On Gözlü Köprü, adını üzerinde bulunan on kemer gözünden almaktadır. Köprü 1065 yılında Mervaniler döneminde inşa edilmiştir ve 178 metre uzunluğunda ve 5.6 metre genişliğindedir. Yapımında kullanılan siyah bazalt taşları, Diyarbakır’ın volkanik geçmişini ve mimari geleneğini gözler önüne sermektedir.

Köprünün her bir kemeri, mühendislik harikası olarak nitelendirilen özenli işçilikle inşa edilmiştir. Kemerlerin her biri, nehrin akışına uygun olarak farklı genişlikte ve yükseklikte tasarlanmıştır. Bu sayede köprü, yüzyıllar boyunca hem doğal afetlere hem de savaşlara karşı dayanıklılığını korumuştur.

On Gözlü Köprü’nün Kültürel ve Turistik Önemi

On Gözlü Köprü, Diyarbakır’ın turistik cazibe merkezlerinden biridir. Yerli ve yabancı turistler, köprüyü ziyaret ederek hem tarihi dokuyu hissetmekte hem de Dicle Nehri’nin muhteşem manzarasını seyretmektedir. Köprünün etrafında bulunan yürüyüş yolları ve dinlenme alanları, ziyaretçilere keyifli bir zaman geçirme imkanı sunmaktadır.

Köprü, bölgedeki kültürel etkinliklerle de canlılığını korumaktadır. Yerel festivaller, sergiler ve çeşitli etkinlikler, köprünün tarihi atmosferinde unutulmaz anlar yaşatmaktadır. 

On Gözlü Köprü’ye Erişim ve Ziyaret Bilgileri

On Gözlü Köprü, Diyarbakır şehir merkezine oldukça yakın bir konumda bulunmaktadır. Şehir merkezinden toplu taşıma araçları veya özel araçlarla kolayca ulaşılabilir. Köprü, yılın her dönemi ziyaret edilebilir ancak bahar ve yaz aylarında, doğal güzelliklerin daha belirgin olduğu dönemlerde ziyaret etmek daha keyifli olabilir.

On Gözlü Köprü Tarihçesi: Diyarbakır’ın Tarihi Hazinesi

On Gözlü Köprü, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Dicle Nehri üzerinde yer alan ve yüzyıllar boyunca pek çok medeniyete tanıklık etmiş tarihi bir yapıdır. Bu köprü, hem stratejik hem de kültürel önemi nedeniyle tarih boyunca birçok kez restore edilmiş ve korunmuştur. Köprünün tarihçesi, Diyarbakır’ın zengin geçmişine ışık tutar.

Yapım ve İlk Dönemler

On Gözlü Köprü, 1065 yılında Mervaniler döneminde inşa edilmiştir. Bu dönemde, köprünün yapımında kullanılan siyah bazalt taşları, bölgenin volkanik yapısını ve mimari geleneklerini yansıtmaktadır. Köprü, adını üzerinde bulunan on kemer gözünden almaktadır. 178 metre uzunluğunda ve 5.6 metre genişliğindeki bu köprü, zamanın mühendislik harikalarından biridir.

 

Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri

On Gözlü Köprü, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemini korumuş ve birçok kez onarılmıştır. Selçuklular döneminde köprü, ticaret yollarının ve askeri seferlerin önemli bir geçiş noktası olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise köprü, Diyarbakır’ın ticari ve kültürel merkezi olmasında büyük rol oynamıştır. Osmanlı döneminde yapılan onarımlar ve eklemeler, köprünün günümüze kadar sağlam kalmasını sağlamıştır.

Cumhuriyet Dönemi ve Günümüz

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, On Gözlü Köprü’nün korunması ve restorasyonu konusundaki çalışmalar hız kazanmıştır. 20. yüzyıl boyunca yapılan restorasyon çalışmaları, köprünün tarihi dokusunu koruyarak modern çağın gereksinimlerine uygun hale getirilmesini sağlamıştır.

Günümüzde burası Diyarbakır’ın en önemli tarihi ve turistik yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Hem yerli hem de yabancı turistler, bu köprüyü ziyaret ederek tarihî ve kültürel bir yolculuğa çıkmaktadır.

On Gözlü Köprü’nün tarihçesi, Diyarbakır’ın köklü geçmişine ve kültürel zenginliklerine dair değerli bilgiler sunmaktadır. Bu eşsiz yapı, gelecekte de Diyarbakır’ın en önemli tarihi miraslarından biri olarak korunmaya devam edecektir.

On Gözlü Köprü ile İlgili Anlatılan Hikayeler

Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan On Gözlü Köprü, yüzyıllar boyunca pek çok efsane ve hikayeye konu olmuştur. Dicle Nehri üzerinde yer alan bu köprü, yalnızca mimari bir harika olmakla kalmaz, aynı zamanda halk arasında anlatılan çeşitli hikayelerle de zengin bir kültürel mirasa sahiptir. 

Efsanevi Aşk Hikayesi

On Gözlü Köprü ile ilgili en bilinen hikayelerden biri, köprünün yapımı sırasında yaşanan trajik bir aşk hikayesidir. Rivayete göre, köprünün inşaatında çalışan genç bir taş ustası, köprünün mimarının güzel kızına aşık olur. Ancak mimar, kızının bu gençle evlenmesini istemez ve genç ustayı köprü inşaatının en tehlikeli bölümlerinde çalışmaya zorlar. Genç usta, aşkının büyüklüğünü kanıtlamak için canla başla çalışır, ancak bir gün inşaat sırasında nehre düşerek hayatını kaybeder. Bu trajik olayın ardından, köprünün her taşında genç ustanın aşkının izlerinin olduğu söylenir.

Kralın Rüyası

Bir başka ünlü hikaye ise, Mervaniler döneminde köprünün yapımı için çalışan bir kralın rüyasına dayanır. Rivayete göre, kral bir gece rüyasında Dicle Nehri üzerinde büyük bir köprü inşa edilmesi gerektiğini görür. Bu köprü, halkın can güvenliği ve ticaretin kolaylaştırılması için hayati önem taşımaktadır. Rüyasının bir ilahi mesaj olduğunu düşünen kral, hemen köprünün inşası için emir verir. Köprü tamamlandığında, halk arasında bu köprünün kralın kutsal bir vizyonu sonucu inşa edildiğine inanılır ve köprüye büyük saygı gösterilir.

Hazine Efsanesi

On Gözlü Köprü’nün altında saklı bir hazine olduğuna dair bir efsane de bulunmaktadır. Bu hikayeye göre, köprünün inşaatı sırasında bölgeyi işgal eden bir ordunun komutanı, geri çekilmek zorunda kaldığında, altın ve mücevher dolu bir sandığı köprünün temeline gömer. Komutan, bir gün geri dönüp bu hazineyi almayı planlar, ancak bu asla gerçekleşmez. Yıllar boyunca, bu hazinenin peşine düşen pek çok defineci, köprünün altında kazılar yapmış, ancak hiçbir şey bulamamıştır. 

Dicle Nehri’nin Gazabı

On Gözlü Köprü ile ilgili bir başka hikaye de, Dicle Nehri’nin gazabıyla ilgilidir. Rivayete göre, Dicle Nehri, köprünün inşaatına başlandığında çok güçlü akıntılarla çalışmaları zorlaştırır. Nehrin bu davranışının, inşa edilen köprünün doğal dengeyi bozduğuna dair bir işaret olduğuna inanılır. Bunun üzerine köprünün mimarları, nehrin tanrısına kurbanlar sunarak onun gazabını dindirmeye çalışır. Bu ritüellerin ardından nehrin suları sakinleşir ve köprünün inşaatı başarıyla tamamlanır.

On Gözlü Köprü’ye Gelmişken Yakınlarda Gezilecek Tarihi Yerler

Diyarbakır’ın tarihi zenginlikleri arasında önemli bir yere sahip olan On Gözlü Köprü’yü ziyaret ettiğinizde, çevresindeki diğer tarihi ve kültürel mekanları da keşfetmek isteyebilirsiniz. Diyarbakır, binlerce yıllık geçmişiyle ziyaretçilere pek çok tarihi yapıyı görme imkanı sunar. Köprü çevresinde gezilecek bazı önemli tarihi yerler:

Diyarbakır Surları

On Gözlü Köprü’ye yakın olan Diyarbakır Surları, dünyanın en uzun ve en sağlam surları arasında yer alır. MÖ 3. yüzyılda inşa edilen bu surlar, 5.5 kilometre uzunluğundadır ve 82 kule ile güçlendirilmiştir. Surlar, Diyarbakır’ın tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Ulu Camii

Diyarbakır’ın en eski camisi olan Ulu Camii, İslam dünyasının 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilir. 639 yılında Hz. Ömer döneminde kiliseden camiye dönüştürülen bu yapı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yapılan eklemelerle bugünkü halini almıştır. Zengin süslemeleri ve tarihi atmosferiyle ziyaretçilerini büyüler.

Hasan Paşa Hanı

On Gözlü Köprü’den sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan Hasan Paşa Hanı, 1572-1575 yılları arasında Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Diyarbakır’ın ticaret hayatının merkezlerinden biri olan bu han, günümüzde kafeler, restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları ile doludur. Tarihi atmosferi içinde dinlenebilir ve alışveriş yapabilirsiniz.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi

Diyarbakır’ın ünlü şairi Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ev, bugün bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır. 1733 yılında inşa edilen bu taş konak, Diyarbakır’ın geleneksel mimarisini yansıtır. Şairin kişisel eşyaları, el yazmaları ve fotoğraflarının sergilendiği müze, edebiyatseverler için önemli bir durak.

Dört Ayaklı Minare

Şehrin sembollerinden biri olan Dört Ayaklı Minare, Şeyh Mutahhar Camii’nin bir parçasıdır. 1500 yılında Akkoyunlular tarafından inşa edilen bu minare, dört sütun üzerinde yükselir ve benzersiz mimarisi ile dikkat çeker. Minarenin etrafında yer alan dar sokaklar ve tarihi evler, Diyarbakır’ın geçmişine tanıklık etmektedir.

Hevsel Bahçeleri

Dicle Nehri kenarında yer alan Hevsel Bahçeleri, binlerce yıldır tarım yapılan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan önemli bir doğal ve tarihi alandır. On Gözlü Köprü’den kolayca ulaşılabilen bu bahçeler, kuş gözlemciliği ve doğa yürüyüşleri için ideal bir mekandır. Tarihi surların ve nehrin manzarası eşliğinde keyifli vakit geçirebilirsiniz.

On Gözlü Köprü’yü ziyaret ettiğinizde, çevresindeki bu tarihi mekanları keşfetmek, Diyarbakır’ın zengin tarihine ve kültürel mirasına daha yakından tanık olmanızı sağlar. Diyarbakır, her köşesinde farklı bir hikaye barındıran bu mekanlarla, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

Kiralacar ile Diyarbakır’ı Keşfedin

Kiralacar.com, Türkiye’nin dört bir yanındaki araç kiralama ihtiyaçlarınıza en iyi çözümleri sunar. Yerel ve uluslararası kiralama şirketlerini bir araya getirerek, en uygun fiyatlarla geniş araç seçenekleri sunuyoruz. 7/24 hizmet veren müşteri destek hattımız ile her zaman yanınızdayız.  Diyarbakır araç kiralama seçenekleri ile Güneydoğu Anadolu’nun tarihi yerlerini doyasıya gezin. En iyi araç kiralama deneyimi için Kiralacar.com‘u ziyaret edin.