Sagalassos Antik Kenti: Tarihin ve Doğanın İç İçe Geçtiği Eşsiz Bir Yer

14,5 Dk. OkumaKategoriler: Gezi RehberiSon Güncellenme Tarihi: 28/07/2024
İçindekiler

Antalya’nın Burdur iline bağlı Ağlasun ilçesinde yer alan Sagalassos Antik Kenti, Akdeniz’in gizemli tarihini günümüze taşıyan önemli bir arkeolojik alan olarak öne çıkıyor. Sagalassos, Pisidya Bölgesi’nin en önemli kentlerinden biridir. Kent sakinleri, Roma İmparatorluğu döneminde büyük refah içinde yaşamıştır. Kentin tarihi, M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanmakta olup antik çağlarda ticaret ve kültürel etkileşimlerin merkezi olarak bilinmektedir.

Kuruluş ve Erken Dönemleri:

Sagalassos’un tarihi M.Ö. 3. bin yılına kadar uzanmaktadır. İlk yerleşim izleri Hititler dönemine kadar gitse de şehir olarak gelişimi Frigler zamanında başlamıştır. Ancak kentin asıl ünü M.Ö. 333 yılında Büyük İskender tarafından fethedilmesiyle başlamıştır. İskender’in seferi sırasında Sagalassos, önemli bir direniş merkezi olarak kaydedilmiştir. Fetih sonrası şehir Helenistik kültürle tanışmış ve bu dönemde büyük bir gelişme göstermiştir.

Roma Dönemi ve Altın Çağı:

Sagalassos, Roma İmparatorluğu döneminde en parlak zamanlarını yaşamıştır. İmparator Augustus döneminde şehir Roma’nın en önemli kentlerinden biri haline gelmiştir. Augustus’un himayesi altında Sagalassos büyük bir yapılaşma ve gelişim sürecine girmiştir. Roma döneminde, Sagalassos’un nüfusu 20000’in üzerine çıkmıştır. Bu da şehrin ekonomik ve kültürel olarak refah içinde yaşadıklarını göstermektedir.

Bizans ve Ortaçağ Dönemi:

Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile birlikte Sagalassos da düşüşe geçmiştir. Bizans döneminde şehir daha küçük bir yerleşim yeri olarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde Sagalassos kentinin savunma amaçlı duvarları yenilenmiş ve dini ritüeller için bazı yapılar inşa edilmiştir. Ancak 7. yüzyılda yaşanan depremler ve Arap akınları şehrin terk edilmesine yol açmıştır. Ortaçağ boyunca Sagalassos büyük ölçüde unutulmuş ve yalnızca birkaç köylü tarafından tarım amaçlı kullanılmıştır.

Modern Dönemde Keşif ve Kazılar:

Sagalassos, 18. yüzyılın sonlarında Batılı gezginler tarafından yeniden keşfedilmiştir. İlk bilimsel kazılar 1980’lerde Belçika Leuven Katolik Üniversitesi tarafından başlatılmıştır. Bu kazılar şehrin zengin tarihini gün yüzüne çıkarmış ve Sagalassos’un Roma dönemi anıtsal yapıları, mozaikleri ve diğer arkeolojik buluntuları ile tanınmasını sağlamıştır. Günümüzde Sagalassos Antik Kenti’nde devam eden kazılar şehrin tarihine dair yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

Kültürel ve Turistik Değeri

Sagalassos, sadece tarihi açıdan değil aynı zamanda kültürel ve turistik değerleriyle de dikkat çekmektedir. Toros Dağları’nın eteğinde yer alan bu antik kent, ziyaretçilere muhteşem manzaralar ve zengin bir tarih sunmaktadır. Ayrıca antik tiyatroda düzenlenen etkinlikler ve konserler Sagalassos’u kültürel bir merkez haline getirmektedir. 

Sagalassos Antik Kenti antik çağlardan modern döneme kadar uzanan zengin tarihi ile etkileyeci bir tarihi yapıdır. Büyük İskender’in fetihlerinden Roma İmparatorluğu’nun altın çağına, Bizans döneminin zorluklarından modern arkeolojik keşiflere kadar Sagalassos’un hikayesi tarih ve kültürle iç içe geçmiştir. Bu benzersiz antik kent, tarih meraklıları ve turistler için unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

Sagalassos Antik Kenti’nin İlginç Hikayesi: Trajedi ve Aşkın İzleri

Roma İmparatoru Hadrianus ve sevgilisi Antinous’un aşk hikayesidir. Hadrianus, Roma İmparatorluğu’nun en bilge ve kültürel açıdan zengin dönemlerinden birine liderlik etmiş, sanat ve mimaride büyük eserler bırakmış bir imparator olarak bilinir. Ancak onun hayatındaki en dikkat çekici ve trajik olaylardan biri genç sevgilisi Antinous ile yaşadığı derin aşk ve trajedidir. Hadrianus, M.S. 123 yılında Yunanistan’da düzenlenen bir gençlik yarışmasında Antinous ile tanışır. Antinous, güzelliği ve zarafeti ile hemen dikkat çeker ve Hadrianus’un kalbini kazanır. Hadrianus ve Antinous arasındaki ilişki kısa sürede derin bir aşka dönüşür. Antinous, Hadrianus’un seyahatlerinde ona eşlik eder ve imparatorun yanında yer alır. Ancak bu büyük aşkın sonu hiç beklenmeyecek kadar trajik olur. M.S. 130 yılında, Hadrianus ve Antinous, Mısır’a doğru bir yolculuğa çıkar. Nil Nehri üzerinde yapılan bir gezide, Antinous gizemli bir şekilde hayatını kaybeder. Ölümünün nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı kaynaklar onun kurban edildiğini, bazıları ise intihar ettiğini öne sürer. Hadrianus, Antinous’un ölümünden sonra, onun anısını ölümsüzleştirmek için birçok şehirde heykeller ve anıtlar yaptırır. Sagalassos da bu şehirlerden biridir. Antinous’un heykeli, Sagalassos’ta bulunan önemli kalıntılardan biridir ve antik dönemin sanat ve kültürünün yanı sıra, Hadrianus’un derin aşkını ve kaybını yansıtır. Heykel, Antinous’un güzelliğini ve zarafetini betimlerken aynı zamanda Hadrianus’un sevgilisinin anısını yaşatma çabasını gözler önüne serer. Antinous’un ölümü zamanla efsaneler ve mitolojik hikayelerle süslenir. Bazı efsanelere göre Antinous’un ölümünden sonra bir tanrı olarak kabul edilir ve onun adına tapınaklar inşa edilir. Antinous, antik dönemde güzellik ve gençlik tanrısı olarak anılmaya başlar. Bu efsaneler, Hadrianus’un sevgilisinin anısını nasıl yaşattığını ve onun ölümünden sonra bile Antinous’un unutulmaz bir figür haline geldiğini gösterir. Sagalassos Antik Kenti bu trajik aşk hikayesinin derin izlerini taşır. Hadrianus’un Antinous için yaptırdığı heykeller ve anıtlar kentin kültürel ve sanatsal zenginliğinin bir parçası olur. Ziyaretçiler Sagalassos’u gezerken bu trajik aşk hikayesinin izlerini ve antik dönemin duygusal derinliklerini hissederler. Antinous’un heykeli Sagalassos’un kalıntıları arasında bulunmuş ve antik kentin en değerli sanat eserlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

1. Antoninler Çeşmesi

Antoninler Çeşmesi, Sagalassos’un en dikkat çekici yapılarından biridir. M.S. 2. yüzyılda inşa edilen bu anıtsal çeşme, Roma dönemi su mühendisliğinin mükemmel bir örneğidir. Çeşmenin ön cephesi zarif kabartmalar ve heykellerle süslenmiştir. Hala akan suyu ile ziyaretçilerine serinletici bir mola sunar ve antik kentin su ihtiyacının nasıl karşılandığını gözler önüne serer.

2. Antik Tiyatro

Sagalassos Antik Tiyatrosu, kentin en iyi korunmuş yapılarından biridir. M.S. 2. yüzyılda inşa edilen bu tiyatro yaklaşık 9000 kişilik kapasitesi ile Roma döneminin önemli eğlence ve sosyal etkinlik merkezlerinden biri olmuştur. Tiyatronun sahnesi, sahne arkası ve oturma alanları günümüze kadar büyük ölçüde korunmuştur ve ziyaretçilere antik dönemin tiyatro kültürü hakkında değerli bilgiler sunar.

3. Agora

Sagalassos’un agorası, kentin ticaret ve sosyal yaşamının merkeziydi. Geniş bir alan üzerine kurulu olan agora, çeşitli dükkanlar, tapınaklar ve kamu binaları ile çevriliydi. Bu alan şehirdeki günlük yaşamın kalbinin attığı yerdi ve ziyaretçilere antik dönemdeki ticaret ve sosyal etkileşimler hakkında bir fikir verir.

4. Roma Hamamları

Sagalassos’taki Roma Hamamları, Roma dönemi mimarisinin ve mühendisliğinin bir başka önemli örneğidir. Hamam kompleksinde sıcaklık, ılık ve soğuk su havuzları bulunur ve bu yapılar, antik dönemdeki banyo kültürünün önemini gösterir. Hamamların kalıntıları, o dönemdeki sosyal yaşam ve hijyen alışkanlıkları hakkında önemli bilgiler sunar.

5. Neon Kütüphanesi

Sagalassos’taki Neon Kütüphanesi, Roma döneminin önemli eğitim ve bilgi merkezlerinden biridir. Kütüphane, adını yapının inşasını finanse eden zengin bir hayırsever olan Neon’dan alır. Kütüphanenin kalıntıları antik dönemde bilgiye verilen değeri ve Sagalassos’un entelektüel yaşamını yansıtır.

6. Tapınaklar

Sagalassos Antik Kenti’nde çeşitli tanrılara adanmış tapınaklar bulunmaktadır. Bu tapınaklar şehrin dini yaşamının merkezini oluşturur. Özellikle İmparator Augustus’a adanmış tapınak, Roma döneminin dini ve politik yapısını anlamak için önemli bir kaynaktır. Tapınak kalıntıları antik dönemdeki dini ritüeller ve inançlar hakkında değerli bilgiler sunar.

7. Odeon

Sagalassos’taki Odeon, küçük ölçekli tiyatro performansları, müzik dinletileri ve resmi toplantılar için kullanılan bir yapıdır. Yaklaşık 1500 kişilik kapasitesi ile kentin kültürel yaşamında önemli bir rol oynamıştır. Odeon’un kalıntıları antik dönemdeki sanat ve kültür etkinliklerinin ne kadar çeşitli ve yaygın olduğunu gösterir.

8. Mezar Anıtları

Sagalassos çevresinde antik döneme ait birçok mezar anıtı ve lahit bulunmaktadır. Bu mezarların üzerlerindeki kabartmalar sayesinde dönemin dini ritüelleri hakkında bilgi edinmek mümkündür.

9. Antik Su Kemerleri

Sagalassos, su kaynaklarının verimli kullanımıyla bilinir. Antik su kemerleri kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Bu kemerler antik mühendisliğin harika örneklerinden biridir ve suyun uzak mesafelerden kente taşınmasını sağlar. Su kemerlerinin kalıntıları antik dönemdeki su yönetimi ve mühendislik teknikleri hakkında bilgi verir.

Sagalassos Antik Kenti İçindeki Heykeller: Sanat ve Tarihin Muhteşem Buluşması

Antik kent zengin arkeolojik kalıntıları ve muhteşem heykelleriyle ünlüdür. Bu heykeller antik dönemin sanatsal yönünü yansıtarak ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunar. İşte Sagalassos Antik Kenti içinde bulunan önemli heykeller ve bu heykellerin tarihi önemi:

İmparator Augustus Heykeli

Sagalassos Antik Kenti’nde bulunan en etkileyici heykellerden biri İmparator Augustus’un devasa heykelidir. Bu heykel, Roma İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk imparatoru olan Augustus’u tasvir eder. Heykel, yaklaşık 5 metre yüksekliğindedir ve Augustus’un gücünü ve ihtişamını simgeler. Heykelin yüz hatları ve detayları Roma dönemi heykeltıraşlık sanatının en güzel örneklerinden biridir. Augustus Heykeli, antik kentin agorasında bulunmuştur ve Augustus’un Sagalassos halkı için ne kadar önemli bir figür olduğunu gösterir.

İmparator Hadrianus Heykeli

Sagalassos’ta bulunan bir diğer önemli heykel ise Roma İmparatoru Hadrianus’a aittir. Hadrianus, Roma İmparatorluğu’nun en görkemli dönemlerinde tahtta oturan liderlerden biridir. Hadrianus Heykeli, yaklaşık 4.5 metre yüksekliğindedir ve kentin hamamlarında bulunmuştur. Heykel, Hadrianus’un güçlü duruşunu ve imparatorluk dönemindeki kültürel zenginliği simgeler. Bu heykelin keşfi, Sagalassos’un Roma İmparatorluğu’nun önemli bir kültürel merkezi olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.

Tanrıça Athena Heykeli

Sagalassos Antik Kenti’nde bulunan Tanrıça Athena heykeli antik Yunan mitolojisinin önemli figürlerinden biridir. Athena bilgelik, savaş ve sanat tanrıçası olarak bilinir ve bu heykel onun gücünü ve bilge duruşunu yansıtır. Heykel, Athena’nın miğferi, mızrağı ve kalkanı ile tasvir edilmiştir. Athena Heykeli, kentin dini ve kültürel yaşamının ne kadar zengin olduğunu gösterir ve ziyaretçilere antik Yunan tanrılarının Sagalassos’taki etkisini anlatır.

Antinous Heykeli

Sagalassos’ta bulunan diğer önemli bir heykel de Antinous’a aittir. Antinous, İmparator Hadrianus’un sevgilisi ve antik Roma mitolojisinin önemli figürlerinden biridir. Antinous Heykeli, genç adamın güzelliğini ve zarafetini öne çıkaran detaylarla işlenmiştir. Heykel, Hadrianus döneminin sanatsal zenginliğini ve Roma İmparatorluğu’nun kültürel çeşitliliğini yansıtır.

Dionysos Heykeli

Sagalassos Antik Kenti’nde bulunan Dionysos heykeli, Roma ve Yunan mitolojilerinde şarap, eğlence ve tiyatronun tanrısı olarak bilinen Dionysos’u temsil eder. Heykel, tanrının başında bir asma yaprağı tacı ile tasvir edilmiştir ve yanında genellikle bir panter veya üzüm salkımı bulunur. Dionysos Heykeli, kentin kültürel ve dini hayatında eğlencenin ve ritüellerin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Diğer Heykeller ve Kalıntılar

Sagalassos’ta bulunan diğer önemli heykeller arasında çeşitli Roma tanrıları, mitolojik figürler ve önemli vatandaşların büstleri yer alır. Bu heykeller, antik kentin sanatsal ve kültürel zenginliğini gözler önüne serer. Heykellerin çoğu kentin tiyatrosu, hamamları, tapınakları ve agorası gibi önemli yapılarında bulunmuştur. Her bir heykel antik dönemin günlük yaşamı, inançları ve sanatsal değerleri hakkında değerli bilgiler sunar.

Sagalassos Antik Kenti’nin Doğal Güzellikleri

Sagalassos Antik Kenti, sadece tarihi yapıları ve arkeolojik zenginlikleri ile değil aynı zamanda etkileyici doğal güzellikleri ile de büyüleyici bir antik kenttir. Sagalassos’un doğal güzellikleri ziyaretçilere hem tarihi keşfetme hem de doğanın huzurunu yaşama fırsatı sunar. İşte Sagalassos Antik Kenti’nin öne çıkan doğal güzellikleri:

1. Toros Dağları ve Eteklerindeki Güzellikler

Sagalassos Antik Kenti, Toros Dağları’nın yüksek tepelerinde yer alır. Bu stratejik konum, antik kente muhteşem bir manzara sunar. Dağların eteklerinde yer alan kent, hem korunaklı bir konumda olması hem de doğanın sunduğu güzellikler nedeniyle ideal bir yerleşim yeri olmuştur. Ziyaretçiler, kentin yüksek noktalarından Akdeniz Bölgesi’nin geniş panoramik manzaralarını seyrederken doğanın sunduğu bu eşsiz güzelliklerin tadını çıkarabilirler.

2. Çeşmeler ve Doğal Su Kaynakları

Sagalassos, antik dönemde zengin su kaynakları ile bilinir. Kentte bulunan anıtsal çeşmeler ve su kemerleri bu su kaynaklarının nasıl kullanıldığını ve şehre nasıl hayat verdiğini gözler önüne serer. Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen Antoninler Çeşmesi hala akan suyu ve zarif mimarisi ile dikkat çeker. Bu çeşme, antik dönemde suyun ne kadar önemli olduğunu ve doğal su kaynaklarının nasıl değerlendirildiğini göstermektedir. Günümüzde de bu su kaynakları ve çevresindeki doğal güzellikler ziyaretçilere huzur ve serinlik sunar.

3. Yeşil Alanlar ve Doğal Bitki Örtüsü

Sagalassos’un çevresi zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan bu tarihi yapı yeşil alanları ve zengin bitki örtüsüyle de dikkat çeker. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında çevredeki flora canlanır ve antik kent rengarenk bir görünüme bürünür. Bu bitki örtüsü Sagalassos’un doğal güzelliklerine ayrı bir değer katar.

4. Doğa Yürüyüşü ve Trekking Rotaları

Sagalassos, doğa yürüyüşü ve trekking meraklıları için de ideal bir destinasyondur. Antik kentin etrafında bulunan yürüyüş rotaları ziyaretçilere hem tarihi keşfetme hem de doğayla iç içe olma fırsatı sunar. Bu rotalar Toros Dağları’nın eşsiz manzaraları eşliğinde temiz hava ve huzurlu bir ortamda yürüyüş yapma imkanı sağlar.

5. Mevsimlere Göre Değişen Güzellikler

Sagalassos Antik Kenti her mevsim farklı bir güzellik sunar. İlkbaharda yeşeren doğa yaz aylarında güneşin ve sıcaklığın etkisiyle canlılığını korur. Sonbaharda ise çevredeki ağaçların yaprakları sararır ve antik kent altın sarısı bir görünüme bürünür. Kış aylarında ise Toros Dağları’nın zirvelerine düşen kar Sagalassos’un manzarasını büyüleyici bir şekilde değiştirir. Her mevsimde farklı bir güzellik sunan Sagalassos, ziyaretçilerine her seferinde yeni bir deneyim yaşatır.

Ziyaretçi Rehberi

Sagalassos Antik Kenti’ni ziyaret etmek isteyenler için en uygun zaman bahar ve yaz aylarıdır. Antik kente ulaşım Burdur il merkezinden düzenli olarak kalkan minibüsler ile sağlanmaktadır. Ziyaretçilerin tarihi yapıları daha iyi anlamak ve keşfetmek için rehber eşliğinde gezmeleri tavsiye edilir. Ayrıca kentte yapılan kazı çalışmaları ve buluntular hakkında daha fazla bilgi edinmek için Sagalassos Arkeoloji Müzesi de mutlaka ziyaret edilmelidir.

Sagalassos Antik Kenti, Burdur şehir merkezine 30 kilometre uzaklıktadır.

T.C. vatandaşkları antik kente müzekart ile ücretsiz giriş yapabilirler. 

Müze kart sahibi olmayanlar ise 170 TL ödeyerek antik kenti gezebilirler. 

18 yaş altı 65 yaş üstüne ücretsizdir. Yabancı ziyaretçiler için giriş ücreti 8 Euro’dur. 

Kiralacar ile Keşfedin: En İyi Araç Kiralama Deneyimi

Kiralacar.com, Türkiye’nin dört bir yanındaki araç kiralama ihtiyaçlarınıza en iyi çözümleri sunar. Yerel ve uluslararası kiralama şirketlerini bir araya getirerek, en uygun fiyatlarla geniş araç seçenekleri sunuyoruz. 7/24 hizmet veren müşteri destek hattımız ile her zaman yanınızdayız.  Araç kiralama, ucuz araç kiralama en iyi hizmeti almak için Kiralacar sizin yol arkadaşınız. En iyi araç kiralama deneyimi için Kiralacar.com‘u ziyaret edin.